Halk arasında “delirten hastalık” ya da “intihar hastalığı” olarak da adlandırılan trigeminal nevralji, yüz bölgesinde şiddetli ağrılarla kendisini gösteren bir sağlık sorunudur. Trigeminal nevralji hastaları çoğu zaman yaşadıkları ağrıyı dayanılmaz bir ağrı olarak ifade ederler. Tarih boyunca trigeminal nevralji üzerine pek çok araştırma yapılmış olmakla birlikte günümüzde sağlık ve bilim alanında yaşanan gelişmeler, hastalığın tedavisinde yeni yöntemleri ön plana çıkarmaktadır. Trigeminal nevralji nedir? Trigeminal nevralji tedavisi nedir? Bunlar gibi merak edilen pek çok sorunun cevabı için yazının devamını inceleyebilirsiniz.
Trigeminal Nevralji Nedir?
Trigeminal nevralji, kişinin uyku düzenini, yaşam kalitesini bozan günlük rutin işlerini yapmaktan kişiyi alıkoyan nöropatik bir hastalıktır. Trigeminal nevralji üzerine literatürde yer alan bilgilerin MS. II. yüzyıla kadar uzandığı görülür. Ancak o günden bu yana hastalığın kesin nedeni ve tedavisi hakkında farklı görüşler olduğu görülmektedir. Trigeminal nevralji, yüz bölgesinde bulunan yüzün duyu hislerini ileten trigeminal sinirin bir ya da birden fazla dalının etkilendiği ve bunun neticesinde şiddetli ağrıların görüldüğü sinirsel bir hastalıktır. Bu ağrılar genellikle yüzün alt kısmında görülmekle birlikte bazen burun ve göz çevresini de etkileyebilir. Trigeminal nevralji hastalığı çoğunlukla ileri yaşlarda ortaya çıkar. Trigeminal nevralji hastalığı hastalığın şiddetine ve etkilediği alana göre 4 kategoride incelenebilir. Bunlar şu şekildedir:
Esansiyel trigeminal nevralji: Esansiyel trigeminal nevralji, sebebi kesin olarak belirlenemeyen ve şimşek çakar tarzda ağrı ataklarıyla kendisini gösteren bir hastalıktır. Hastalık çoğunlukla ileri yaşta görülür. Nadiren MS gibi hastalıkların etkisiyle genç yaşlarda da görülebilmektedir. Bunlara ek olarak, kadınlarda esansiyel trigeminal nevralji hastalığı erkeklere oranla daha sık görülür.
Sekonder trigeminal nevralji: Sekonder trigeminal nevralji, çoğunlukla diş çürüğü, 20 yaş dişi gibi ağız ve çene hastalıkları, sinüzit, yüz bölgesindeki sinire baskı yapan kitleler gibi etkenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Sekonder trigeminal nevralji her yaşta görülebilir. Sekonder trigeminal nevraljiye bağlı ortaya çıkan ağrılar devamlıdır. Aynı zamanda ağrıya ek olarak şimşek çakar tarzda ani hisler de görülebilir.
Herpes zoster: Halk arasında zona olarak da bilinen herpes zoster, viral bir enfeksiyondan kaynaklı olarak trigeminal sinirin hasar görmesi sonucunda ortaya çıkar. Ağrı genellikle ani bir biçimde ortaya çıkar ve dokunmayla şiddetlenir. Ağrıyı kızarıklık ve döküntü takip edebilir.
Anesthesia dolorosa: Anesthesia dolorosa, çeşitli nedenlerle trigeminal sinire tedavi amaçlı uygulanan müdahaleler sonucunda görülen, ani gelişen, zonklayıcı tarzda bir ağrıdır. Çoğunlukla ağrı, dokunma gibi bir tetikleyiciye bağlı değildir ve süreklidir.
Günümüzde, trigeminal nevraljinin neden olduğu kesin olarak açıklığa kavuşmamış olmakla birlikte trigeminal siniri etkileyen çeşitli müdahalelerin ya da travmaların trigeminal nevraljiye neden olabildiği görülmektedir. Trigeminal nevralji genellikle trigeminal sinire ya da beyin sapına bir damarın baskı yapması sonucunda ortaya çıkar. Yüz bölgesine alınan bir darbe ve yüz bölgesindeki bir kitle, bu basıya neden olabileceği gibi diş çekimi gibi müdahaleler de bazı durumlarda trigeminal sinire zarar verebilir. Bunların yanı sıra multiple skleroz gibi merkezi sinir sistemini etkileyen hastalıklar neticesinde de trigeminal sinir etkilenebilir ve yüz bölgesinde şiddetli ağrılar görülebilir.
Trigeminal Nevralji Belirtileri Nelerdir?
Trigeminal nevralji çoğunlukla ani başlayan, şiddetli ağrı ile kendisini gösteren bir hastalıktır. Belirtileri hastadan hastaya değişmekle birlikte en yaygın görülen belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Trigeminal nevralji hastalarının büyük çoğunluğu ağrılarını, ani başlayan, kısa süren ve ataklar halinde gelen ağrılar olarak tanımlar. Ağrı atakları genellikle iki dakika içerisinde kaybolur.
Ağrı atakları herhangi bir tetikleyici olmadan kendiliğinden ortaya çıkabilir.
Ağrılar diş ağrısına benzeyebilir ve buna bağlı olarak gereksiz diş çekimleri yapılabilir.
Diş fırçalama, makyaj yapma, yüz yıkama gibi tetikleyiciler de ağrı ataklarına neden olabilir.
Trigeminal nevralji hastalığında ağrı genellikle zonklayıcı, şimşek çakma, elektrik çarpma hissi yaratır tarzdadır.
Trigeminal nevraljide ağrılar genellikle geçici olmakla birlikte bazı vakalarda ağrıların devamlılık gösterdiği de görülür.
Trigeminal Nevralji Tedavisi Nasıl Olur?
Trigeminal nevralji hastalığına erken dönemde tanı konulmaz ve tedaviye başlanmazsa uzun vadede hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürür. Trigeminal nevralji tedavisi nasıl olur? Trigeminal nevralji hastaları, yaşadıkları ağrıları dayanılmaz ağrılar olarak tarif eder ve sıklıkla hastalığın tedavisi hakkında araştırma yaparlar. Trigeminal nevraljide tedavi yöntemlerini hastalığın şiddeti belirler. Trigeminal nevralji hastalarında öncelikle ilaç tedavisi ile tedaviye başlanır. Trigeminal nevralji hastalığının tedavisinde öncelikle epilepsi gibi kasılma nöbetlerinin olduğu hastalıklarda kullanılan ilaçlardan ya da kas gevşetici özelliği bulunan ilaçlardan faydalanılır. Ancak bu ilaçların uzun dönemdeki yan etkileri hakkında yeterli kanıt yoktur. Bu nedenle epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlar günlük maksimum 600-1200 mg doz olacak şekilde kısa dönemde hastaya uygulanır. Uzun dönemde epilepside kullanılan ilaçlar hastanın beyaz kan hücrelerinde düşüşe neden olabileceğinden hastanın bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle epilepsi ilaçlarının uzun süreli kullanılması gereken durumlarda hastalar mutlaka doktor kontrolünde olmalı ve gerekirse sadece ağrı ataklarının olduğu dönemlerde ilacı kullanmalıdır.
İlaç tedavisi trigeminal nevraljide ilk tercih edilen tedavi yöntemidir ancak bazı hastalarda epilepsi ilaçları kısa dönemli rahatlama sağlasa da uzun dönemde ağrı ataklarını engellemek konusunda yetersiz kalabilir. Bu durumda uzman doktorlar tedavide cerrahi yöntemlerden faydalanabilir. Cerrahi tedavi açık ya da kapalı cerrahi olarak gerçekleştirilebilir. Trigeminal nevraljide başlıca kullanılan tedavi seçenekleri şu şekilde sıralanabilir:
Mikrovasküler dekompresyon (MVD): MVD operasyonu açık cerrahi ile gerçekleştirilen bir işlemdir. Operasyon sırasında hasta genel anestezi altında tutulur. Hasta, ağrısı olan taraf yukarıda kalacak şekilde yan tarafına yatırılır. Burada önemli olan nokta, hastanın sağlıklı sinirlerine zarar vermemektir. Hastanın kulağının arkasında yer alan saçlar tıraş edildikten sonra yaklaşık 2 cm’lik bir kesi açılarak trigeminal sinire ulaşılır. Bu operasyonda mikrocerrahi yöntemiyle damar ile sinir arasına bir tabaka yerleştirilerek trigeminal sinir baskıdan kurtarılır. Diğer yöntemlerle kıyaslandığında mikrovasküler dekompresyon operasyonu sonrasında hastanın yüzünde his kaybı olma riski oldukça düşüktür.
Parsiyel duyu rizotomisi (PDR): Parsiyel duyu rizotomisi genellikle MVD operasyonu sırasında trigeminal sinire baskı yapan kaynağın bulunamadığı ya da MVD yönteminden sonra ağrıların devam ettiği durumlarda faydalanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde sinirdeki motor dallar korunurken duysal dallar kesilir. Böylece ağrı hissinin kaybolması amaçlanır. Ancak bu yöntemde yüz bölgesinde his kaybı olma olasılığı yüksek olduğundan bu yöntem yerine diğer invaziv müdahalelerin tercih edildiği görülür.
Perkütanöz radyofrekans termokoagülasyonu: Bu yöntemde hastanın yanak bölgesinden bir iğne ile girilir ve sinire ısı iletilerek sinirin ağrı taşıma kapasitesinin artması amaçlanır. Bu yöntemin uygulandığı hastalarda ağrıların büyük oranda azaldığı görülür. Ancak operasyondan sonra hastalarda yüz bölgesinde his kaybı gibi ciddi yan etkiler görülebilir.
Perkütanöz gliserol gangliolisizi (GR): Trigeminal sinirin dallara ayrıldığı bölgeye iğne yardımıyla gliserol enjekte edilir.
Perkütanöz balon mikro kompresyonu: Özel görüntüleme yöntemleri altında, ucunda balon olan bir kateter ile trigeminal sinire ulaşılır ve balon yerleştirilir. Bir süre balonla sinire baskı yapılarak hasar verilir ve sonrasında balon çıkarılır.
Gamma knife radyocerrahi: Gamma knife radyocerrahi mikrocerrahi kullanılarak gerçekleştirilen bir tedavi yöntemidir. Odaklanmış iyonize ışın dalgaları, doğrudan hedeflenen sinirlere verilir. Gamma knife yönteminde ışınlar doğrudan hedef dokuya yöneldiği için çevresindeki sinirlerin zarar görme riski çok düşüktür.
Periferal alkol enjeksiyonu: Bu yöntemde öncelikle ağrının kaynağı tespit edilir ve ağrıya neden olan bölgeye alkol enjekte edilir. Ağrıya neden olan sinirlerin blokajı hedeflenir.
Trigeminal nevralji, hastaların yaşam konforunu olumsuz yönde etkileyen, doğru tedavi yöntemi seçilmediğinde ve geç fark edildiğinde tekrarlayabilen bir hastalıktır. Siz de geçmeyen ağrılarınız için vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna danışmayı ihmal etmeyin. Sağlıklı günler dileriz.
Osman Yılmaz Mahallesi 641. Sokak. No:1 Gebze/Kocaeli
info@dresrakaplan.com
+90 551 676 19 49
© dresrakaplan. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım Ve Kodlama Bl4ckcreative